Roma Hamamları, Kundaklı Yay ve Heykelli Saatler

0
207

Roma Hamamları

Romalılar, büyük halk hamamlarında yıkanıp yüzmeyi çok severlerdi. Her zaman çok kalabalık olan bu hamamların sulan, uzaklardan su kemerleriyle getirtilirdi.

Romalılar, sağlıklarını korumak İçin temizlik ve beden eğitimine büyük önem verirlerdi. Başta Roma olmak üzere İmparatorluğun birçok büyük şehrinde büyük hamamlar, büyük jimnastik salonları İnşa etmişlerdi. Halk bu hamamlara çok az bir para karşılığında girerdi, hatta çocuklar parasız olarak içeri alınırdı. Köleler Roma vatandaşlarıyla aynı haklara sahip olmadıkları için ayrı kapılardan girer, ayrı yerde yıkanırdı. Hamam yalnız temizlenmek İçin değil, aynı zamanda zevk İçin gidilen bir yerdi. İçerde ayrıca buhar banyosu yerli sıcak ve soğuk su havuzları da bulunurdu.

Kundaklı Yay

Vay, hepimizin bildiği gibi ok atmaya yarayan bir silâhtır Yay ne kadar sert olursa kirişini germek de o kadar sor olur. Kundaklı yay ise kirişi mekanik olarak gerilen, oku çok daha, uzaklara atan bir yay çeşidiydi.

Kundaklı yay, alla gerilen yayın geliştirilmesiyle elde adilmiş bir savaş ilâhıydı. Yayı yanallıkla çalıktan olurdu. Manivalâlı bir altamin kollarını çevirerek kiriş iyice gerilir, kundaklı yay kurulu hâlâ anlatılırdı. Sonra da bir dipçiğin uzantısı olan kundağın özerine ok yerleştirilip hedefe alınırdı. Kurulu mekanizma boşaltılın, ot gerili bulunan yay hâline gelirken kirişi çakar, kirişin önündeki ok da müthiş bir hızla kundağın üzerinden ileriye fırlardı. Bu, öylesine müthiş, öylesine öldürücü bir silâhtı ki on ikinci yüzyılda savaşlarda kullanılması yasak edilmişti.

Heykelli Saatler

Ortaçağ’da, başı büyük Avrupa şehirlerinde büyük yapılara, kulelere heykelli saatler koymak âdet olmuştu. Madenden veya tahtadan yapılan bu heykeller, saat başlarında harekete geçer, ellerindeki tokmakla çanavurur; saati bildirirlerdi. Bu heykeller daha ziyade kulelerin tepesinde bulunurdu.

Bazı duvar saatlarlnda saat başlarında nasıl, küçük bir kuş çıkıp “guguk, guguk” diyerek vakti bildiriyorsa askıdan büyük saatlerin saat başı çanlarını da allarında tokmaklar tutan ea bir makanlzma İla hareket geçen heykeller vururdu. Bazıların, da heykallerin hareketsiz olmalarına karşılık, bazılarında da heykeller vakti gelince çana vurmak için hareketlenirlerdi. Bu alanda an ilgi çekici çalar saati fitrasbourg’lu bir usta yapmıştı. Vakti gelince birçok heykelin birden harekete geçerek değişik işleri yapması, görenleri gerçekten şaşkınlık içinde bırakmaktaydı.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz