Bak şimdi olan işe dedi tarih. Sahnesinden bir hikayeyi daha bize sunarak ödüllendirildiğimizin farkında olup olmadığımı test edercesine okuduğum bir makalede dikkatimi çeken bir yazıyı sizlere sunmak istiyorum. Bu konu hakkında çok fazla bir fikrim olmadığı için detaylı bir anlatım sergileyemeyeceğim sadece sizlere merak ettiğim ve devamını araştırıp ki bulursam ivedi bir şekilde sizlerle paylaşacağım.
Merak ettiğim içerik bu: “Kroisos ( Karun ) Lidya kralı olunca; Anadolu’daki bütün kentleri kendine bağladı. Ege adasındaki bütün adaları da kendine bağlamak için gemiler yaptırmaya başladı. Bu sırada aynı bölgeden geçmekte olan Priene’li Bias kralı ziyaret etti. Kral ona adalar için gemi yaptırdığını anlatarak, adalılar hakkında bazı sorular sordu.
Bias adalıların on bin at yetiştirmeye başladıklarını ve bunlarla Lidya’ya saldıracaklarını söyledi. Kral bu sözler üzerine hem şaşırdı hem de keyiflenerek gülmeye başladı. Bunun üzerine Bias; ” kralım siz adalıların at yetiştirip saldıracaklarınıza gülüyorsunuz, adalılarda sizin gemi yaptırmanıza gülüyor ve sizi bekliyorlar ” dedi.
Kafası karışan kral gemi yaptırmaktan ve adalara saldırmaktan vazgeçmiştir.”
Bu topraklarda tarihi süreçte çok fazla hüküm süren medeniyetler olmuş ama hiçbir zaman değerinden bir parça kaybettiği görülmemiştir. Anadolumuzun dili olsa da konuşsa kim bilir gün yüzüne çıkmayan kaç bin tane hikâyesi vardır. Çok merak ediyorum.
Her insanın bir emeklilik hayali vardır, birçoğunun insanlardan sıkılmış bir şekilde kendisini yalnızlığa adamak ve kafa dinlemektir. Ormanların arasında vadide bir gölün kenarında küçük bir köy evi ve tüten bir baca ile başlayan bu hikâyelerden benim ki her ne kadar bağlantılı olsa da biraz farklı. Ben Anadolu’daki adı sanı duyulmamış efsaneleri keşfetmeyi düşünüyorum. Bir kâşif gibi düşeceğim yollara…