Bugün ki yazımda sizler için dünyanın yedi harikasından ikisini kaleme alacağım. Bildiğiniz gibi kültürler arasında sıkı bir bağ kurmayı amaçlayan zatım tarihin her sahnesinde yer alan birçok oluşuma merak salmakta ve bu merakımın getirdiği yerlerde ki fikir ve deneyimlerimi paylaşmaktan büyük keyif alıyorum.
Dünyanın yedi harikasının, harika olarak algılanması tamamen rastlantı olmadığını bu iki muazzam yapıyı sizlere anlatınca çok daha iyi anlayabileceksiniz. İlk olarak İskenderiye Feneri ile başlıyorum.
Çağının En Ünlü Deniz Feneri
Dünyanın 7 harikasından biri olan İskenderiye Feneri Antik Çağın en ünlü deniz feneridir. Bu fener, daha sonra yapılan tüm fenerlere bir örnek teşkil etmiştir. M.Ö. 280 yıllarında İskenderiye Limanındaki Pharos Adası’nda Knidoslu Sostratros tarafından yaptırılmıştır.
Fener üç katlı idi. Fenerin alt katının kare, orta katının sekizgen ve üst katının silindir şeklinde olduğu söylenir. Yüksekliği konusunda anlatılanlar değişiktir; bazılarının söylediklerine bakılırsa 180 metreydi. Tepesinde, İskenderiye limanına giren gemileri yol gösteren bir ışık yanardı. Fener, 1375´te olan bir deprem sonucu yıkıldı.
Bodrum’da Yedinin Biri Mauselion (Halikarnas Mozolesi)
Dünyanın yedi harikasından biri olan Mauselion, M.Ö. 353 yılında ölen Karya Kralı Mausolos icin Halikarnas’ta (Bodrum) yaptırılan anıt mezardır. Mauselion, Kral Mausolos’un eşi Kralice Artemisia tarafından yaptırılmıştır. Mezarın yapımında dönemin en önemli mimar ve heykelcileri çalışmıştır.
Bugün büyük anıt mezarlar için kullanılan “mozole” sözcüğü Mausolos’un Halikarnas’taki bu anıt mezarından gelmektedir. Mezar, 15. yüzyıldan önce bir deprem sonucu yıkılmıştır. Daha sonra, bugünkü Bodrum kalesini yapanlar, mezarın kalıntılarını kullanmışlardır.