Işığın Yansıması
İster ışık, ister ses ya da radyo dalgaları olsun, bütün dalgalar, üzerine çarptıkları bütün cisimler taralından tekrar geriye gönderilirler. Meseli bir aynadan yansıyan ışık dalgaları, bir görüntünün meydana gelmesine sebep olur. Renkli yüzeyler, üzerine düşen ışığın bir kısmını yansıtır, diğer renklerinkini emerler, alıkoyarlar. «Sonar» veya radar, ses ya da hertz dalgalarının yansıması temeline dayanarak alışan aygıtlardır. Işık üretmeyen bir cisim, genellikle yüzeyi ışık ışınlarını yansıttığı İçin görülür.
Ay aslında ışık veren bir cisim değildir. Bizler ayı, güneşin ışığını yansıttığı için görürüz. Bir cismin ışığı yansıtması demek, tıpkı ay gibi gelen ışığı geri göndermesi demektir. Ayna etrafındaki manzarayı yansıtan her düz yüzey, hatta durgun bir suyun yüzeyi bile bir çeşit aynadır.
Yüzeyine bakarak kendimizi gördüğümüz aynalar arkasına ince, parlak bir madensel levha konulmuş cam levhalardan yapılmıştır.
Ayna; ışığı yansıtır ve üzerine düşen görüntüleri geri gönderir. Ayna, genellikle temiz bir cam levhanın arkasına ince, parlak madensel bir tabakanın konmasıyla yapılır. Aynadaki görüntü, alt olduğu cismin simetriğidir. Saçı soldan ayrılmış bir yüz, aynada sağdan ayrılmış gözükür. Ortası kabarık ya da çukur aynalar görüntünün şeklini bozar. Dış-bükey bir ayna otomobil kullanan kimsenin arkasını görmesinde, düz bir aynadan daha çok alanı gösterdiği için daha yararlı olur. Ortası çok hafif çukur olan bir tuvalet aynası yüzümüzü olduğundan daha büyük gösterir. Bu gibi aynalara «dev aynası» denir.
Serap
Yazın bazan kızgın güneşin altında, yolda, çok ilerde, üzerinde gökyüzünün aksi vurmuş su birikintileri görür gibi oluruz. İnsanı aldatan bu görüntüler sıcaktan ötürü meydana gelir ve bunlara “serap” denir. Aslında yolun üzerinde görüldüğü gibi su birikintisi yoktur.
Bir gölün suları ışık ışınlarını yansıtır, biz de uzaktan etrafındaki ağaçların suya düşmüş, başaşağı akislerini görürüz. Bir fava tabakası da ışık ışınlarını yansıtabilir ve uzaklardaki bir manzaranın başaşağı görüntüsünü aksettirebilir. Bu yansıma olayı, çöl, şose gibi yerlerirç etkisiyle aşırı ısınmış havanın soğuk bir hava tabakasıyla temas etmesi sonucu olur. Bu İki hava tabakasının ayrıldığı yüzey ayna görevini görür ve uzaklardaki bir palmiye toplulu, ğunun yeşilliğini ya da siyah renkli senin üzerinde tıpkı su gibi parlayan gökyüzünün bir kısmını yansıtarak blzleri aldatır.
Işığın Kırılması
Işık suya girdiği, ya da camın içinden geçtiği zaman birden yön değiştirir. Bu olaya ışığın kırılması denir. Suya batırdığımız sopanın suyun içinde kalan kısmının kırılmış gibi görünmesi bu yüzdendir.
Kırılma, 191le hızının değişmesi sonucu meydana gelen bir olaydır. Yarı saydam cisimler ışığın hızını saydam cisimlerden daha çok keserler. Bütün saydam cisimlerin ışığı kırma derecesi aynı değildir. Değişik tabiattaki cisimlerin içinden geçen bir ışığın ışını, eğer dik açı meydana getirecek şekilde gelmiyorsa bu değişik cisimlerden herbirinin içinden geçerken her seferinde yön değiştirir. Havada ışığın hızı saniyede 300.000 kilometreye yaklaşır. Suda ise ancak saniyede 225.000 kilometre kadardır.
Ultra Sesler
Ses; tel, çıngırak, şerit hâlindeki madenî levha, tahta, vs… gibi çeşitli maddelerin titreşmesiyle meydana gelir. Bu titreşimler çok çabuk olduğu zaman insan kulağı bu sesi duyamaz. Ultra sesler adı verilen bu sesleri bazı hayvanlar duyabilir.
İnsan kulağı ancak saniyede 20.000 titreşimlik frekanslar arasındaki sesleri duyabilir. Saniyedeki titreşim sayısı az olan sesler “pes” çok olanlar da “tiz” seslerdir. Saniyedeki titreşim sayısı 20.000Mn üzerinde olan sesleri insan kulağı duymaz. Bu seslere ultra sesler ya da “duyöte-sesler” denir. Köpek, sahibinin özel bir düdükle çalıp çıkardığı ultra sesleri duyar, koşar yanına gelir. Hâlbuki etrafta hiç kimse adamın köpeğini çağırdığını duymaz bile. Yarasalar da çok tiz sesler çıkartarak çevrelerindeki engelleri bir radar gibi tespit ederler.