Senefelder
Aloys Senefelder, Çek yazarı ve mucidi. 1771’de Prag’da (Çekoslovakya) doğdu, 1834’te Münih’te (Almanya) öldü.
Taş baskı usulünü icat etti. Tiyatro eserleri yazan Aloys Senefelder, bu eserleri kendisi yayımlayacak kadar zengin değildi. Bu nedenle yazdıklarını kendisi basmaya karar verdi. O devirdeki teknikle baskı çok pahalıya mal olduğu İçin başka baskı sistemleri aramaya girişti. 1800 yıllarına doğru Senefelder, Bavyera taş ocaklarından çıkarılmış bir kalker taşını kullanarak metinlerin kopyasını bunun üstüne geçirmeyi tasarladı. Kalın bir kalemle kalker taşının düz yüzeyine metinlerini kazıma suretiyle yazdı, daha sonra kalker taşının bu yazılı yüzeyine asit dökerek hafif kabartmalı bir metin kalıbı elde etti, Bu kabartma metin kalıbıyla yazar, eserini Gutenberg veya Stanhope tipi bir baskı makinesinde birçok defa basabiliyordu. Bu şekilde, taş baskı denilen ve artık günümüzde seyrek olarak kullanılan bir baskı sistemi doğmuştur.
Koenig
Friedrich Koenig, Londra’da yerleşmiş Alman matbaacısı, 1774’te Eisleben’de (Almanya) doğdu, İ’833’te Würzburg (Almanya) yakınında öldü.
İlk mekanik baskı makinesini icat etti. Stanhope’un baskı makinesi elle çalışıyordu. Bu makinede dizilen cümleleri elle mürekkeplemek, kâğıt tabakalarını elle yerleştirmek ve yine elle bunları sıkıştırmak gerekiyordu. 1810 yıllarına doğru Koenig, henüz baskı yapılacak kâğıdı, hareket eden bir silindir üzerine sarmayı ve dizilen cümleleri, silindirin altında yer değiştiren düz bir levha üzerine yerleştirmeyi tasarladı. Silindirin her gidiş gelişinde, dizilmiş cümleler mürekkepleniyor ve yaydan kâğıdın üstünde sıkışarak basımı sağlıyordu. Wat’in buharlı makinesiyle beraber ve onunla aynı hızda çalışan bu baskı makinesi, eskisine göre muazzam bir sürat sağlıyordu. Artık saatte 1 000 tanelik baskıya ertşileblliyordu. 1785 yılında kurulan meşhur Times gazetesi. İlk olarak bu hızlı baskı usu lüyle çıkardıldı. 1814 yılından itibaren de, Koenig sayesinde büyük basın doğuyordu
İbrahim Müteferrika
Türk matbaacısı, 1674’te Macaristan’da doğdu, 1745’te İstanbul’da öldü. Türkiye’de, 1726 yılında ilk defa matbaayı kurdu ve ilk kitapları bastı. Yalova’da bir kâğıt fabrikası da yaptırdı.
İbrahim Müteferrika aslen Macardır. 18 yaşında İken Türklere esir düştü ve İstanbul’a getirildi. Müslümanlığı kabul etti. Zeki ve bilgili bir kişiydi. Türklüğü ve müslü-manlığı öven «Risalel islâmiye» adlı bir kitap yazdı. Bu kitap, Damat Nevşehirli İbrahim Paşa’nın onu korumasına sebep oldu. İbrahim Müteferrika. Paris’ten dönen Said Mehmed Efendi İle tanıştı ve birlikte kitap basmak için sadrazâma başvurdular. Dini olmayan kitapları basmanın şeriata aykırı olmadığına dair bir de fetva aldılar. Viya-na’dan ustalar getirttiler ve ilk kitabı bastılar. Bu, büyük bir ilgiyle karşılandı ve başka kitaplar da bastılar. 1730 İsyanı, matbaanın kapanmasına yol açtı. Fakat I. Mahmud duruma hâkim olunca İbrahim Müteferrika tekrar kitap basmaya devam etti.