Gürcistan ve Mikrilistan vilâyetlerinin seyahatine
gittiğimiz kaleleri ve menzilleri bildirir
Evvelâ bin senesinin ayının gününde Trabzon’dan iki yüz adam ile yirmi parça Laz meneksilesi kayıklarına pür-silâh binip Trabzon Limam’ndan Allah’a sığınarak kuzey tarafa yelkenlerimizi açıp deniz kıyısı ile mil gidip,
Değirmenderesi menzili; Trabzon’a yakındır ve büyük bir limanı var.
Buradan yine kuzeye mil gidip,
Şane kasabası menzili: Rovuşa Limanı derler, iyi yatakdır.
Dağlarında ve taşlarında bütün ormanları fındıklıktır ki yeryüzünde Şane fındığı çok meşhurdur.
Sürmene Kalesinin özellikleri: Bu da Trabzon hükmündedir. tarihinde Fâtih Sultan Mehmed fethidir. Rum keferesi yapısı ve onların elinden Hersekoğlu Ahmed Paşa kumandan olup feth etmiştir. Subaşısı, 150 akçe kadısı, kale muhafızı ve neferatı vardır, ama ayânı yoktur.
Altı rüzgârdan korunmalı iyi demir tutar yataklı büyük limanı vardır. Lâkin batı ve yıldız rüzgârından korunmalı değildir. Üç dört demir bırakmaya muhtaçür.
Mahnoz nahiyesi menzili: Trabzon toprağında 60 adet bakımlı ve verimli köyleri var ki dağları baştan başa kaşık taslağı şimşir ormanlarıdır.
Kaliparavoli kasabası menzili: Bu da Trabzon’a bağlı büyük bir nahiyedir. Bütün halkı Çiço’dur istanbul guided private tours.
Rize’nin özellikleri
Buradan yine kuzeye mil,
Hopan kasabası menzilinin özellikleri: Trabzon toprağında, bu da deniz kıyısında bağlı ve bahçeli imâr olmuş süslü kasabadır. Bütün halkı Çağatalazîı kavmidir ve çoğunluğu Urumlardır.
Sağlam sur ve dayanıklı kale Gönye’nin özellikleri: Trabzon eyaletinde Batum sancağıdır. Padişah tarafmdan paşasının hâssı akçedir. Zeamet 13 ve kılıç timar 72, çeribaşısı ve alaybeyisi vardır. Sefer (savaş) sırasmda kanun üzere cebelüleriyle sekiz yüz asker olur. 300 adam da paşasının askeri olur. Ama Mikrilistan ağzında sınırların bitimi oduğundan yukarıda yazılan askerler bir sefere görevli olmayıp bu kaleyi muhafaza ederler. Kale muhafızı ve 500 kale neferatları vardır. Bir oda dergâh-ı âlî yeniçerileri 800 neferatıyla çorbacıları, gece ve gündüz nöbet beklerler.
150 akçe asumanı kazadır. Nahiyeleri tamamen harbe (mızrak) ucuyla söyleşir, âsî Çiço Laz köyleridir. Kadısına senelik 1000 kuruş olur. Beyine 7000 kuruş olur.
Kalesi deniz kıyısında üzere dörtgen şeklinde sağlam taş yapıdır. Eski zamanlarda yapısıdır. tarihinde fethidir. Nice kere hain Kazak gelerek işgal edip ganimet mallan almış, harap edip yıkıp gitmiştir.
Kale içinde tamamı örtülü tek katlı ve iki katlı adet hanelerdir. Ve tamamı mihraptır. Bunların en mamur ve bakımlısı camii, bir minareli tek katlı ve kiremit örtülü camidir.
Çoruh Nehri
Bu kale Çoruh Nehri kenarında yapılmıştır. Çoruh Nehri “cûy-ı rûh”dan bozulmadır. Cûy-ı rûh yani Ruh ırmağı demekle meşhur bir hayat suyudur. Erzurum’un batı tarafında Canha, Koyulhisar ve Şebin Karahisar dağlarından toplanıp akarak Bayburt şehrinin içinden geçip, iki tarafı mamur hanelerdir, sonra Bayburd Kalesi kayaları altından geçip Lazgi vilâyeti hududu içinde nice köy ve kasabaların tarlalarını ve bostanlarını sulayıp bu Gönye Kalesi’nin doğu tarafı dibinde Karadeniz’e katılır. Geçit vermez ve köprü tutmaz denizler gibi büyük bir nehirdir ki nice bin Laz meneksile kayıkları bu nehir ile baş yukarı doğu yönüne Mikril vilâyetlerine tuz, demir, savaş âletleri ve renkli lekfûrî bezler götürüp Mikrilistan ve Gürcistan’dan şimşir ve bal- mumları, saf ballar, seçkin, benzersiz güzel kızlar, yakışıklı er-kekler alıp Trabzon’a getirirler. İyi ticaret yerleridir.
Bu şehri de gezip dolaştıktan sonra Gönye’den yine kuzey ta-rafına gidip Kemerler adlı yerden başka bütün gemilerle Çoruh Nehrine girip bir gün doğu tarafına gidip,
Mikrilistan vilâyetinin özellikleri Handala Menzili: Bu mahalde Gönye sancağı hududu tamam olup Mikrilistan beyi Edahus adlı aşiret beyinin hudududur. Dağları baştan başa şimşir ormanlarıdır. Mamur, cevizli ve bahçeli köyleri vardır. Beylerinin köyünde bir gece yattık. Hatırımızı hoş tutmak için çok gayret ettiler.
Bu Mikrilistan vilâyetinde 70 pâre şehir gibi köyleri seyredip yine Gönye Kalesi’ne gelip bütün yol arkadaşlarımız Trabzon’a gitti. Hakir Gönye ağası Zenberekçibaşı odasıyla Azak seferine görevlendirilip bu hakir de 1050 [1640] senesi ayında Azak gazasına giderken,
Abaza vilâyetine gittiğimiz menzilleri bildirir Evvela 10 pâre Laz meneksile gemisine 300 tüfenk-atan yeniçeri ve bu hakirin 5 adet Gürcü köleleriyle gemilere bindik Çiço Çağata ve Lezgi.
Meneksile gemisinin anlatılması
Meneksile gemisinin anlatılması: Ama meneksile tabir ettikleri gemiler Çoruh Nehri kenarında yetişen kaba kavak ağacından gemilerdir ki üç parça tahtadandır. Bir tahtası tekne gibi altındadır. Birer tahta da yanlarındadır. Tâ bu derece büyük levhalardır. Bu gemilerin kenarına iki adam beli kalınlığında kamış ve hasır saz vurulmuştur. Denizin fırtınası o kamışlardan gemi içine giremeyip bu gemiler Karadeniz fırtınasında mantar gibi yüzer. Kıçı başı belli olmayan tekne gibi bir çeşit tuhaf kayıklardır. Bu denizlerde onlara meneksile derler. Yüzer adam alır.
Bunlar ile Gönye Kalesi’ndan tatlı güzel bir rüzgârla kalkıp bütün işlerimizi Cenâb-ı Allah’a ısmarlayıp kıble rüzgârıyla Çoruh Nehri’ni geçip yine Mikrilistan hududunda,
Sükarı İskelesi, limanı vardır, bunu geçtikten sonra,
Handere İskelesi, limanı yoktur.
Suri İskelesi, limanı ve bir harap kalesi var,
Yavise İskelesi, limanı ve bir viran kalesi var. İçinde Mikril çobanları koyun, keçi kışlatırlar.
Zapçe İskelesi, litnanı yoktur, ancak harap ve büyük bir kalesi var.
Bu yazılan 5 adet iskelelerin tamamı Mikrilistan hudu- dundadır. Asla mamur köyleri yoktur. Ancak Temmuz ayında mahsul mevsiminde bezirgân gemileri gelip tuz, barut, bakır kap- kacak ve savaş âletleri getirip kız ve oğlan, zerdeva ve balmumu, bunun gibi şeyler alırlar. Dağlar içinde bağlı ve bahçeli, mamur ve bakımlı Mikril’in âsî köyleri vardır. Allah’ saklasın denizler gibi asker olsa dağlarına çıkılmak mümkün değildir. Kırk elli bin korkusuz ve acımasız tüfenk-atan Mikrili vardır.